Turizm haftasını idrak ettiğimiz, bu mümtaz günde......
Diye başlayan sıkıcı toplantılar yapılmıştır muhtemelen.
Bir şeyin içi boşaldığında, manasını yitirdiğinden sadece şekli kalır.
Şeklen kalır ama manası yoktur, şekilcilikdir bu genel durumun adı.
Turizm haftası ilan edilir, kutlama yapılır etkinlik olur.
Olur da peki ne olur? Ne değişir? Ne katkı sağlanır turizm değerlerine ?
Evet soru işareti, kocca bi soru işareti.
Şekilcilikten uzaklaşmak gerek gari.
Özünden uzaklaşmış bir günü, fırsata dönüştürüp bir konuya dikkat çekeyim istedim.
Olur ya, Turizm Haftası‘nı şekilcilikten uzaklaştırıp, manalı bir gün halline gelmesine katkım olur belki.
İki koyun ortasında, zamanla farklı kültürlerin katkısıyla olgunlaşarak, bugünkü
güzelleiğine kavuşmuş bir kalemiz var. Kalemizin içinde dünyanın en büyük Sualtı Arkeoloji Müzesi var,
onun içinde dünyanın en eski gemi batığı , yanıbaşında Akdeniz‘in en büyük anfora koleksiyonu,
dünyanın en eski kitabı ve satranç takımı var.
Ve daha bir çok dünya mirası değer.
Bu satırları okuduktan sonra aşağıdaki fotoğrafa bakın.
Belki daha fazla yazmaya gerek yok, Turizmi koruma derneği, en önemli turizm değerimizi korumak şöyle dursun,
onun güzelliğini gölgeleyerek ona zarar veriyor.
Sinop?lu filozofum Diyojen ne güzel söylemiş.
"Gölge etme başka ihsan istemem."