Bayram sonrası güzel şeylerden bahsetmeye yine hasret, başlayalım.
Bu kadar çok resmi Bayram?ı olupta, çok az gerçek Bayram yapabilen başka bir ulus varmı acaba?
İnsan olmananın ilk koşulu, başka insanların acılarını da kendi yüreğinde hissedebilmek olsa gerek.
15 genç,
15 yaşanmamış hayat,
15 yemyeşil fidan,
15 aşk
15 umut
15 namuslu tertermiz yürek toprağa düştü, 15 anne yüreğide peşlerinden, Aktütün tepelerinde.
Okullarımızda bize, "1 Türk dünyaya bedeldir" diye öğretildi.
Büyüdük , gördük.
Ne gördük?
Bir uçağı düşürüldüğünde Libya?yı günlerce bombalayan ABD?yi gördük
Ne gördük?
İki askeri için Lübnan?ı günlerce bomba yağmuruna tutan bir İsrail?i gördük.
Ne gördük?
Sınırımızda düşmanımıza destek veren düşmanımızı gördük,ordan gelip Mehmet?lerimize kurşun
sıkanları gördük.
Peki en önemlisi neyi gördük?
Kendi halkına "Ananıda al git lan" diye kabadayılık yapanların, düşmalarına kabadaylık yapamadıklarını gördük.
Dünyadaki ilk Anti-emperyalist ulusal mücadeleyi vermiş bir ülkenin, 80 yıl sonra, kendi evlatları ve ulusal çıkarlarını koruyamadığını gördük.
Ben gördüm diyorum, belki başkaları hala seyrediyor, ama görmek lazım artık.
Düşman nerde Kuzey Irak?ta Kuzey Irak?da kim yönetiyor? Barzani.
Kuzey Irak kimin bünyesinde Irak?ın Irak?ı en başında kim Var Talabani.
Peki Barzani ve Talabani?nin koruyucusu kollayıcısı kim ABD.
Siz tüm bunlara karşı kendi ulusal çıkarlarınız için bağımsız, ulusal bir duruş ortaya koyamazsanız,
dağlarımız kan ağlamaya devam eder.
Son olarak 15 şehidimizden sonra R. Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan terörle Mücadele Yüksek kurulunda çıkan ilk karar ve ulusa verilen ilk mesaj; "Terörle mücade kararlıkla devam edecek."
Böyle şey olurmu?
Kararlı olmak, bir karar değil ki. Var olma sebebi karar almak olan olan bir kurul, yüreği dağlanmış halka "terörle mücadelede kararlılık" vurgusu yapıyor.
Bravo.
Zaten kararlı olmak zorundasınız siz, ama neyin kararlılığındasınız siz bunu açıklasanıza?
Neden Kuzey Irak yönetimine , geçmişte Suriye?ye yapıldığı gibi, ulusal çıkarlarımızı,
ne pahasına olursa olsun koruyacağız diye bir gözdağı verilmiyor?
Geçmişte Türkiye bunu, Suriye?ye, gerekli tüm siyasi, diplomatik ve askeri hazırlıklarını bir strateji çerçevesinde yaparak, Abdullah Öcalan?ın tasfiyesini ve Suriye?nin teröre olan desteğini bitmesini sağladı.Büyük, güçlü, kararlı ve onurlu bir devlet olduğunu gösterdi.
Tabii o zaman Suriye?nin arkasında ABD gibi bir güç yoktu.
Bu terör ile yapılacak aslında anti-emperyalist mücadeleyi , kurtuluş savaşımızda olduğu gibi, ulusal unsurlarımızı, bölmeden, parçalamadan bütünleştirerek, Laz?ı , Çerkes?i Kürt?ü ve Ermeni?siyle birlikte vermek gerek.
Çünkü terör emperyalizmin yanında savaşmakta, bu halkların yanında değil.
Ama unutulmamamlı ki, liderleri de, ulusları da onurlu yapan işte tam da bu durumlarda
verebildikleri bağımsız, anti-emperyalist kararlardır.
Biz bunu böyle belledik Mustafa Kemal?den