" Tek değil, bir çok sebepden dolayı adam olmaz " dediğinizi duyar gibiyim.
Ama bir sebep var ki, bunlardan en önemlisi olmaya aday.
"TASLAMAK"
Evet evet taslamak!
Bilmişlik taslamak!
Büyüklük taslamak!
Üstünlük taslamak!
ve hatta hatta TASARIM TASLAMAK
Bodrum‘u yöneten kurumlarda, masaların arkasında yada önünde oturanlarda artık sıkça görmeye alışdığımız bir durum.
Sizde bir düşünün; gün içerisinde karşınıza "bir şeyler taslayan" ne kadar çok insan çıkıyor?
Nedir bu taslamak? Nedir bunun sözlük anlamı?
TASLAMAK: Kendinde olmayan bir değeri varmış gibi göstermek.
Adamı bir koltuğa oturtmuşlar, mimari projeden, alt yapıya, oradan arkeolojiye oradan tarihe, oradan sosyolojiye, oradan denizciliğe yani hemen hemen her konuda bilmişlik taslıyor.
Yani sözlük anlamına göre, her konuda kendisinde bir değer varmış gibi gösteriyor.
Yahu sen kimsenin uzmanlık alanına saygı duymaz mısın, be adam?
Bir ressam dört yıl okuduktan sonra mimari projeye yapmaya soyunur mu?
Bir grafiker dört yıl okuduktan sonra mimari projeye yapmaya soyunur mu?
Bir öğretmen dört yıl okuduktan sonra mimari projeye yapmaya soyunur mu?
Hele bir de "taslanacak" konu reklam tasarımsa, maşallah tasarım, taslayan taslayana.
Kahvehanelerinde yada rakı masalarında kendi mesleklerinde değil ama ülke yönetimi hakkında daha fazla fikir sahibi olanların ülkesinde yaşıyoruz.
Asıl sorun, kendi mesleğinde derinleşemeyip sığ kalanların, başkalarının sularını da sığ sanması.
Tasarım ve yaratım denizi, sığ sandıkları ama derinliklerinde boğuldukları, nice zavallıların denizidir.
Yazık ki Bodrum mimarisine baktığımda,( Bu nevi zavallılar ) tasarım taslaya, taslaya, Bodrum‘u kendi sığlıklarında boğmuşlar.
Adam olmanın ilk şartı karşındakine saygı duymak değil midir zaten?
