AKP ilçe kongresini tamamladı.
Bodrum‘da bir siyasi partinin katılımı geniş, barış içinde ve sağlıklı bir seçimle yönetim kadrosunu belirlemesi demokrasimiz açısından mutluluk verici.
Bu işin "zahiri" tespiti, "batıni" tespitleri de yapalım, yani görünmeyen, olayın manasına dönük tespitler. AKP‘nin yeni ilçe yönetiminin siyasi manasına yönelik en doğru tespiti yapmak için başkan Sn. Algül‘ün seçim sonrası konuşmasına bakmak gerek.
Sn. Algül, tek hedeflerinin "Bodrum belediye başkanlığı olduğunu ve yeni yönetimi bu amaçla oluşturduklarını" söylüyor.
Peki yeni yönetimdeki dikkate değer manzara ne? Yeni üyeler arasında CHP, DSP kökenliler ve Mehmet Kocadon‘un yakın çevresinden isimler olması.
Strateji doğru, iktidarın nimetlerini sunmaya, paylaşmaya hazır, herkesi kucaklayıcı, başarı odaklı örgütlenme. AKP‘nin çok kullandığı bir Machiavelli öğretisi "Amaca ulaşmak için her yol mübahtır."
Bu öğreti Bodrum‘lu girişimci "ticaret sever" arkadaşlarımız tarafından da ziyadesiyle benimsenmiş görünüyor.
AKP Bodrum‘da yükselişte, bu bir gerçek. Lakin, iktidarın, hem siyasi hem ekonomik güç rüzgarını Bodrum‘da estirmeye çalışanlar bu rüzgarın Bodrum‘lu seçmenleri kendi limanlarına kolayca getiremeyeceklerini hesaba katmalı. Zira Bodrum seçmeni Türkiye‘nin en bilinçli ve zor seçmenidir.
Nasıl mı bu kadar eminim? Bakın son Bodrum belediye başkanlığı seçimine. Türk siyasi tarihinin sanırım ikinci örneği, seçmen oyunu başkanlıkta Demokrat Partili Kocadon‘a, Beledye meclisinde ise CHP‘li üyelere verdi. Seçmen "Ben CHP‘liyim fakat başkan olarak Kocadon‘u görmek istiyorum" dedi. CHP açısından ezber, bozdu.
Ama yine de AKP Bodrum ilçe teşkilatı bu durumu pek hesaba katmayabilir çünkü ciddiye alınacak çalışma ve açılım içinde bir rakip yok karşılarında. Geleneksel oy stoklarına güvenen "ney yapsak başka alternatifleri yok bize oy verirler" diyen bir parti teşkilatı.
CHP için genel seçimlerde bu kural çalışabilir ama yerel seçimlerde bu kural çalışmıyor, bkz.. Kocadon örneği. Bu durumdan ders çıkarılmazsa geçen seçimde yerel yönetimi DP‘ye kaptıram CHP, çıtayı biraz daha düşürüp AKP kaptırabilir.
CHP yarımadada ayrıştırıcı ve kapalı örgütlenme yapısını terk edip, tüm iktidar muhaliflerini kucaklaması gerekli, hatta zorunlu. Birde üzerine CHP‘li Bitez, Turgutreis ve Yalıkavak belediyelerinin iç karartıcı durumunu eklerseniz durumun daha da ciddi olduğunu anlamak için alim olmaya gerek yok. (Bir sonraki yazımızın konusu da bu olsun)
Ülkede, ortak özelliği AKP muhalifi olmaları olan binlerce gündür tutuklu bekleyen asker, yazar, sanatçı, siyasetçiler var.
19 Mayıs dahil Atatürkçü Cumhuriyetin bir çok değerinin tehlikede olduğu bir dönemde CHP‘ye her zamankinden çok ihtiyacımız var.
İşte tam da bu sebepden CHP‘ye yapıcı eleştirilerimizi sıralamamız ve katkımızı vermemiz gerek.
Zira Bodrum sadece coğrafik olarak değil demokrasi ve aydınlık olarak Türkiye‘nin batıya en yakın noktası.
İşte tam da bu nedenle; Bodrum önemli bir hedef !
